Burgundy ve Provence

Gemi: SS Catherine
Personel: 57
Misafir: 159
Oda Sayısı:
Suit:6
Kabin:74
Uzunluk: 135metre

Gün 1 :LYON
THY ile Lyon’a geldik. Uniworld görevlileri tarafından karşılanarak gemiye transferimiz sağlandı.
Gün 2:MACON(BEAUNE)
Burgundy’de hayatın ritmi oldukça yavaş seyreder. Şarap ticaretinin baş kenti olan Beaune, tarihi, güzelliği ve şarapları ile ünlüdür. Beaune gitmek için gemi Macon’da demirledi.
Tura dahil olarak Macon veya Beaune şarap turları mevcuttur.
Gün 3 :LYON

Fransız gastronomisinin merkezi olan Lyon çelişkiler şehridir.
Bu şehirde bir yandan mutfak ile ilgili hayalleri zorlayacak tatları keşfederken diğer yandan da ipek dokumacılarının ürünlerini yağmurdan korumak için kullandıkları, gizli pasajlarını
keşfedebilirsiniz .
Gece gündüz kadar farklı 2 şehri Lyon’da bulacaksınız. Biri eski dünyadan kalma orta çağ konaklarının ve gizli koridorların olduğu diğeri ise Paris’i hatırlatan hayat dolu bir şehir.
Ron ve Saone nehirlerinin kesiştiği noktada bulunan Lyon’un tarihi 2000 yıl önceye Julius Caesar dönemine kadar uzanmaktadır.
Lyon’un gastronomik macerası ise yüzyıl öncesinden başlamıştır. Bu geleneği yaratanlar, çalışanlar için ‘bouchons’ adı verilen restoranları açan kadınlar olmuştur. Bu restoranlarda yenilen et ağırlıklı yemekler,etli hamur,’cervelle de canut’ denilen krem peynir o zamanlardan beri yerel halkın favori yemekleridir.
Şehri tanımak için ‘yerel yaşayanlar gibi yapalım’ turu mevcuttur.
Gün 4: TOURNON (TAIN-L’HERMITAGE)
Şarabı seviyorsanız, ikiz şehirler Tournon ve Tain-l’Hermitage da alacağınız şarap turunda şiraz üzümlerinden yapılan şarapları tatmak imkanınız oluyor.

Gün 5: VIVIERS

Tarihi 1600 yıldan fazla olan ve Roma ve Orta Çağ etkilerinin bir arada görüldüğü eski şehri ve parke taşlı dar yolları ile Viviers zamanın asırlar önce durmuş gibi olduğu bir şehirdir.
Burada, gerçek Fransız geleneklerini sürdüren insanlar ile karşılaşma ve yaşantılarını izleme şansınız bulunmaktadır.
Gün 6: AVIGNON
Duvarlar ile çevrili Avignon şehri, Güney Fransa’nın en güzel şehirlerinden biri. Bu şehir Roma’dan isyan ederek ayrılan din adamlarının yaşadığı yer olmuştur.
Din adamları, hala eski şehri çeviren siperleri ve UNESCO tarafından tanınmış eski bölgeye hakim olan kaleyi inşa etmişlerdir. Avignon 1791 yılına kadar Fransa’dan bağımsız kalmıştır.

Burada bulunan su kemeri, birinci yüzyılın ortasında Romalı mühendisler tarafından inşa edilmiştir. Nimes’in su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen ve Uzes’den Nimes’e uzanan 48km uzunluğunda ki Pond du Gard,2000 yıllık olup Gardon Nehri’nin üzerinden geçmektedir.
Binlerce işçi 50000 ton kireçtaşını taşıyarak ve harç kullanmadan kemeri inşa etmiştir. Bu kemer UNESCO korumasında olup bir mühendislik mucizesi olarak bilinmektedir.
Gün 7: TARASCON -ARLES
Bugün ‘Provence’ bölgesinin 2 güneşli şehrini görebiliyorsunuz. Roma harabeleri ile ünlü Arles,Van Gogh’a ilham vermis ve ünlü ressam burada 200 eser yapmıştır.
Arles M.Ö.6 ıncı yüzyıldan beri yaşanılan bir yerdir. Burası Romalıların Ron Nehri üzerinde ki ilk köprülerini yaptıkları yer olup böylece İspanya ve İtalya arasında bir yol oluşturarak imparatorluklarını genişletmişlerdir.

Vincent Van Gogh 15 ay gibi kısa bir sürede aralarında Ayçiçekleri; Sarı Ev ; Ron Nehri Üzerinde Yıldızlı Geceler ‘in de bulunduğu pek çok eser yaratmıştır.
Ressamın resmettiği Café de Nuit hala açıktır ve resmedildiği zamanda ki renkleri ile durmaktadır.
Arles ‘den kısa bir mesafede bulunan Tarascon 12 inci yüzyıldan kalma kilisesi ve 15 inci yüzyıldan kalma kalesi de dahil olmak üzere pek çok orta çağ yapıları ile ünlüdür.
Kale asırlar boyunca hapishane olarak kullanılmış olup II.Dünya Savaşı sırasında Almanlar İngilizleri burada tutsak olarak tutmuşlardır. Daha sonra burası, sanata desteği ve yerel balıkçılara yaptığı yardımlar nedeni ile iyi kral olarak bilinen dük Anjou tarafından bir rönesans sarayına dönüştürülmüştür.
