Gün 1:İSTANBUL- WINDHOEK

İstanbul’dan hareket ederek Windhoek’e gitmek üzere uçağa bindik. Havaalanında karşılanarak otelimize transfer edildik.

OTEL: Heinitzburg Hotel
www.heinitzburg.com

Windhoek Namibya’nın baş kentidir. Şehir deniz seviyesinden 1680 metre yükseklikte olup Alman planlamasının bir eseri olarak kontrol anlamında ülkenin en uygun yerinde kurulmuştur. Şehir halen 200000 nüfusa ev sahipliği yapmaktadır ancak kırsal kesimde ki yoğun işsizlik nedeni ile sürekli göç almaktadır. Buna karşın temizlik ve düzen açısından Afrika’nın en batı standardında ki şehri olarak bilinmektedir.

Gün 3:WINDHOEK-ETOSHA ULUSAL PARKI

Etosha ilk olarak 1907 yılında Güney Batı Afrika olarak bilinen Namibya, Alman kolonisi iken kurulmuştur. İlk zamanlarda park dünyanın en büyük doğal parkı olarak 100000 km² idi.Bugünlerde ilk büyüklüğünün %25’inden daha az bir alanı kaplamaktadır. Ancak hala dünyanın koruma altına alınmış doğal yaşam parklarının en büyüklerinden biridir.

LODGE: Onguma Fort
www.onguma.com/onguma-the-fort-etosha.html

Gün 4:ETOSHA ULUSAL PARKI

Sabah ve öğleden sonra Etosha Ulusal Parkı’n da safari yaptık.

Gün 5:ETOSHA-KAOKOLAND

Kahvaltı sonrası 1.40 saatlik bir uçuş ile Himba etnik kabilesinin yaşadığı bölge olan Kaokoland’a gittik ve burada her şey dahil olarak kalınacak yere yerleştik. Öğleden sonra ise Himba köyü ziyaret edildi.

LODGE: Okahirongo Elephant
www.okahirongolodge.com

Kaokoland aynı zamanda Kunene olarak da bilinmektedir. Bu bölge Namibya’nın 13 bölgesinden biridir ve sayıları 20000 ila 50000 arasında olduğu tahmin edilen Himba kabilesinin de yerleşim alanıdır. Ülkenin diğer bölgelerine göre geçişi zorlaştıran bir şekilde dağlık olması ve kuraklık nedeni ile tarıma uygun olmaması sonucunda bu bölge daha az gelişmiştir.

Gün 6:KAOKOLAND-DAMARALAND

Kahvaltı sonrası 1.20 saatlik bir uçuş ile Twyfelfontein’a ulaştık ve tam pansiyon olarak kalacağımız yere transferimiz sağlandı. Dinlendikten sonra fil nüfusunun yoğun olduğu bölgeye yapılan turlara katıldım.

LODGE: Camp Kipwe
www.kipwe.com

Gün 7: DAMARALAND (TWYFELFONTEIN)

Twyfelfontein 2000 adet oyulmuş kaya olan bir bölgedir ve ülkenin 2007 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil olan ilk bölgesidir . Kayalar üzerinde görülecek şekiller,MS 1000 yılından önce yaklaşık 2000 yıl boyunca burada avlanan avcılar tarafından törensel semboller olarak yapılmışlardır.

Bu şekiller fil,deve kuşu,zürafa vb hayvanlar ile insan ve hayvan ayak izlerini sembolize etmektedirler. Burada mevcut ‘Aslan Adam’ figürü insanın hayvana dönüşümünü tasvir etmektedir. Bu bölgede ki figürler yeni kabilelerin MS 1000 civarında bu bölgeye ulaşmasından sonra sona ermiştir.

Gün 8:DAMARALAND-SWAKOPMUND-SOSSUSVLEI

Kahvaltı sonrası Swakopmund’a gitmek üzere küçük uçak ile yola çıktık. Swakopmund’da durularak yakıt aldık ve bu arada şehre kısa bir gezinti yaptık. Daha sonra uçuşa devam edildi. Bu uçuşta Walwis Körfezi;1909 yılında batan ancak şu anda kıyıdan çok uzaklarda kalan Eduard Bohlen gemi enkazı ve İskelet Sahili’ni gördük.

İskelet Sahili Ulusal Parkı 20000 kilometre kare olup gemi enkazları ile doludur.
Tüm aktiviteler de dahil olmak üzere tam pansiyon olarak kalacağımız yere transfer edildik.

LODGE:Le Mirage Desert

www.leadinglodges.com/namibia/le_mirage_desert_lodge_spa.html

Gün 9:SOSSUSVLEI

Sabah erken saatte dünyaca ünlü Sossusvlei ve Sesriem Kanyonu’na tur aldım.

Öğleden sonra da doğal parkta yapılan gezilere katıldım.

Namibya çölünde yer alan Sossusvlei dünyanın en yüksek kum tepelerinin bulunduğu yerdir. Afrika’nın en büyük dünyanın ise dördüncü korunan alanı olan Naukluft Parkı’nda yer alan Sossusvlei ülkeyi ziyaret etmenin önemli nedenlerinden biridir.

Bölgeyi gezmenin en güzel zamanları güneşin batışı yada doğuşu sırasındadır. Bu saatlerde renkler sürekli değişmekte olup fotoğraf için en güzel zamanlardır.’Vlei’ Afrika lisanında su ile dolu çukur anlamındadır.’Sossusvlei’ kum tepelerinin kapanarak Tsauchab nehri’nin sularının daha ötelere akmasını engelleyen alan anlamındadır.Çok yağmurlu geçen mevsimlerde Sosssusvlei sular ile dolar. Ancak genelde kuraktır.

Bölgenin ikinci en önemli yeri Sesriem Kanyonu’dur. Kanyon adını Güney Afrika’yı özgürlük aramak üzere terk eden Afrikalıların yanlış yöne giderek bu bölgeye düşmesi ve Kanyon’da su bulmalarını anlatan öyküden almıştır. Kanyon derinliklerinden su çekmek için öküz arabalarında kullandıkları dizginleri kullanmışlar ve bu dizginlerin ancak 6 tanesi bu derinlikten su çekebilmek için yeterli olmuştur. Böylece ‘ses’ altı ‘riem’ de dizgin anlamında olmak üzere kanyon adını almıştır.

Gün 10: WINDHOEK-ISTANBUL

Kahvaltı sonrası Windhoek’ten uçağınızı almak üzere küçük uçak ile Windhoek’e gittik. Buradan Istanbul’a devam ettik.